25 Aralık 2009 Cuma
120 Cabuk Cik Git Hayatimdan Lutfen
24 Nisan 2010…gel artık bak beklemelerdeyim seni büyük bir hevesle, sen de daha fazla inat etme bu kadar yavaş değil biraz daha hızlı gel bana olur mu? Gel ki adamimla kavussun ellerimiz hic ayrilmamacasina.120 gün tam tamına geçip gitmesi gereken, sevdiğim adamdan boşu boşuna uzakta kalmam gereken 120 gün var önümde.6 yıl önce bu zamanlar da ne büyük bir heyecanın ortasında bulmuştum kendimi. O gün bu gündür hayatımda o’na dair hep heyecan var, zaman içerisinde heyecanım şekil değiştirdi ama hiç bitmedi.
İlk göreve başladığım okuldan arkadaşımın kardeşi gelecekti okula bir gün. Sıradan ve her zamanki gibi gündü işte. Sonra o geldi, kapıdan içeri bir huzur girdi sanki. Evet, kesinlikle huzurdu bu ve ben onu ilk gördüğüm anda hissetmiştim ebedi huzurum olacağını. Söylemiştim kendime bunu bu çocuk benim olacak… 2003 yılı bana öyle büyük bir hediye verdi ki ömrüm boyunca yeri hep ayrı olacak bende,2003 benim için özelsin bunu unutma bence :) Zaman nasıl da geçmiş diyorum şimdi geriye baktığımda, ne kadar acı, sevinç, Aşk, kıskançlık, kavga… Her şeyi yaşamışız, tükenmemişiz, güçlenmişiz. Aşk olmuş daima yanı başımızda, biz bu Aşkı hiç terk etmemişiz ne de iyi etmişiz. Ömrüme ömür katmışsın sevdiğim, seninle değil 6 bir 60 yıl yaşamaya hazırım.
Ama öncesinde bu 120 gün benimle inatlaşma ve çekil önümden, hadi ama çık git hayatımdan, anlaşma yapalım seninle 24 Nisan’dan sonra bizim için ileriye doğru saymaya başla. Bak bu güzel bir anlaşma hem senin için hem bizim için, hiç inat etme koskoca 6 yıl böyle inatlaşmamıştı benimle haddini bil, 120 anlaştık mı ·?
16 Aralık 2009 Çarşamba
Doğum günün kutlu olsun melegim...
8 Aralık 2009 Salı
HAYATTAN GECIKMIS HABERLER
Yine uzun bir ara vermisim yazmaya,kendimden,sevgilimden,hayatimizdan anlatmayali epey olmus.Bir suru nedenim mi vardi yoksa yazmamak icin bu nedenleri kendime bahane mi ettim orasi mechul.Hep diyorum aslinda,bu kadar ara verince,yazmayinca yazacaklarimin kimini unutuyor,kimini de es geciyorum.Simdi tam da bunu yasiyorum,kafamda toparlamaya calisiyorum bu 20 gunluk zaman icerisinde neler oldu,neler paylasildi diye ancak kisa notlar halinde beliriyor benligimde.Ne yapalim bu seferlik boyle olsun.
En son sevgilimle nefes filmini izledigimizden bahsetmistim.Sonrasinda biz 2012 adli filmi de izledik.Ve sanirim sevgilim bu filmi daha cok begendi.Ancak benim favorim hala Nefes :)
Sonra diyorum neler gecirdik bu surede.....himmm evet nisanli olarak 2. bayramimizi da gecirdik askimla.Yalniz bu bayram biraz sorunlu gecti bizim icin,cunku kayinvalidem rahatsizdi bayram suresince,surekli hastanelere tasindik.Simdi iyi ancak kendine cok dikkat etmesi,yuksek tansiyon hastasi oldugu icin tuzlu hic birsey kullanmamasi gerekiyor.Guatr ameliyatini olabilse daha iyi olacak ama ameliyat olabilmesi icin de biraz kilo vermesi gerekiyor.Neyse dedigim gibi simdi cok daha iyi.
Evimizle ilgili eksikliklerimiz hala ayni durumda.Gerci cok sukur bircok esyamizi hallettik sayilir ama yinede kalanlari da biran once almayi ve evimizi yerlestirmeyi cok istiyorum.
Ve son olarak su aralar kaplumbaga gibi mi ilerliyor bu zaman anlamiyorum ama biran once gecse ve ben askima kavussam artik.
Son 137 gun :)
19 Kasım 2009 Perşembe
NEFES...
Gercegin iste tam da kendisi diyebilecegim bir filmdi.Yutkundum,gozlerim doldu,guldum,hirslandim ama bu haksizlik dedim gozyaslarimi sessizce akittim sildim hemen sonra,film bitinceye kadar icime akitmaya devam ettim yaslari.Ailemde bir erkek kardes olmamasina sevinsem mi uzulsem mi bilemedim ya da nisanlim henuz askerligini yapmamis olsaydi neler hissederdim.Filmi ben cok begendim sevgilim her ne kadar begenmese de gercekten izledigime hic pisman olmadim...
14 Kasım 2009 Cumartesi
DEREOTLU PEYNİRLİ POĞAÇA :) Yemek Bloğu Değil Ama Başlık Böyle Olsun İstedim...
Bu kadar bahsettim menüden bari bir tarifi vereyim,diğerleri bilindik tarifler ben en iyisi bu pofuduk ve leziz dereotlu peynirli poğaçaların tarifini yazayım...
MALZEMELER:
* 1 yumurta (sarısı ve akı ayrılacak)
* 1/2 su bardağı erimiş tereyağı
* 1/2 su bardağı sıvıyağ
* 3/4 su bardağı yoğurt
* 1 paket kabartma tozu
* 200 gr beyaz peynir
* 1 demet dereotu
* 3,5-4 su bardağı un
* susam veya çörekotu
* tuz (peynirin tuzluluk derecesine göre ayarlayın)
YAPILIŞI:
- 3 su bardağı unun ortasını açın. İçine eritilip ılıtılmış tereyağını, sıvıyağı, yoğurdu, ezilmiş peyniri, yumurta akını, kabartma tozunu , tuzu, kıyılmış dereotunu ekleyip hamuru yoğurun.
- Kalan yarım bardak unuihtiyaç olursa azar azar ilave ederek yumuşak bir hamur yoğurun.
- Ceviz büyüklüğünde parçalar alıp şekil verin ve yağlanmış fırın tepsisine dizin. Üzerlerine yumurta sarısı sürüp çörekotu veya susam serpin.
- Önceden ısıtılmış 180ºC deki fırında üzerleri pembeleşene kadar pişirin.
Bu tarifi deneyen kimse pişman olmadı,hatta sevgilim her ne kadar sevmesede annem sabaha yesin diye akşam giderken kek ve börek koyarken yanına bunlardan da ekledi.Aşkımın dediğine göre arkadaşları da beğenmiş :)
Yazının başında koltuk takımımızdan bahsettim ancak detayları daha sonra yazacağım.Annemlerde yatak odamızı aldılar bu arada.Yavaş yavaş eksiklerimiz tamamlanıyor ve geriye sadece 5 ayımız kalıyor :)
10 Kasım 2009 Salı
ATAM Sen Rahat Uyu...
9 Kasım 2009 Pazartesi
7 Kasım 2009 Cumartesi
EVİMİZ...YUVAMIZ...
Gunler hizla ilerliyor ve olaylarda ayni hizla gerceklesiyor.Evimizi aldik cok sukur,artik kendi evimizin sahibiyiz :) Sirada evin ihtiyaclarini gidermek var.Evin olculerine uygun esya bakacagiz,uygun perdeler,avizeler,tuller vs. derken cok isimiz var cok.Ama bunlar zevkli isler buyuk bir heyecanla,isteyerek sevkle yapacagiz sevgilimle...
08.11.2009 Pazar
Güzel,güneşli bir pazar günü bugün.Birazdan sevgilimle görüşeceğiz.Evimiz için korniş vb. bakacağız.Bizim artık gezme anlayışımız bu oldu evimizin ihtiyaçları için araştırıp almak :)
1 Kasım 2009 Pazar
Evim Evim Güzel Evim...
25 Ekim 2009 Pazar
Kucuk ama Sirin Bir Ev...
Gecen hafta buldugumuz ev icin kredi basvurusunda bulunduk ve buyuk olasilikla onaylanacak ama son anda ev sahibinin evi satmaktan vazgecebilirim sozu hic hesaba katmadigimiz bir durumdu.Pazatesi gunune kadar sevgilime haber verecek bilemiyorum sonuc ne olacak.Allah'im guzel seyler diliyorum.Hayirliysa bu evi bize nasip et Rabbim.Simdilik daha fazla birseyler yazmak icimden gelmiyor.Sadece bir evimiz olsun diye dua etmek istiyorum.
21 Ekim 2009 Çarşamba
ADAMIMA DAIR...
Herneyse simdi daha iyiyim,iyiyiz.Onu cok sevdigim icin belkide daha fazla kirilgan olabiliyorum hepsi bu.Gelelim simdiye.......bizde son haberler cok iyi hemde.Sevgilimle kirada oturmayi hic istemedigimiz icin ev alma yolunda ilerliyoruz.Gectigimiz hafta sonu adamimla ev aradik,bir kac eve baktik.Iclerinde en begendigim evi de sanirim alacagiz.Allah'in izniyle kendi evimizin sahibi olacagiz.Bunu ikimizde cok istiyoruz.
Sevdigim adamla 6 ay sonra kendi evimize yuvamiz diyebilmeyi cok istiyorum.O'nu seviyorum ve 6 ayin biran once gecmesini,askimin yaninda gune baslamayi,onunla bir yuvayi paylasmayi dort gozle bekliyorum.
YARIM,SEVDIGIM ADAMIM,YARINIMSIN,UMUDUMSUN...
16 Ekim 2009 Cuma
Hayat Beni Yoruyor
Bu haftanin tek guzel yani bu filmi izlemek oldu iste.Gerisi ise tam bir kaos,aklimi kacirmak uzereyim.Ne yapacagimi,nasil davranacagimi bilemez oldum.Sevdigim,canim,herseyim dedigim insan beni nasil bu derece kirabiliyor anlam veremiyorum.Benimle gorustugu gunleri sayiyor bu nasil mumkun oluyor ki ben her animi onunla gecirmek isterken o benle 4 gun ust uste gorustugunu soyluyor.Ve isin en aci tarafi bana bunu soyleyen nisanlim son 3 gundur ust uste arkadaslariyla gorusuyor,onlarla vakit geciriyor.Dun aksam birde is cikisinda beni aramayip her iki telefonunu da kapatti.Neden bu kadar vurdumduymaz davraniyor ki,ayni seyi ben ona yapsam kiyameti koparir.Telefonunu actiginda da verdigi cevap hepsinden beterdi,arkadaslarimla rahat oturmak icin kapattim.Yeter seninle ugrasamam.........Simdi ben ne yapmaliyim,bugunde arayip hicbirsey olmamis gibi davraniyor.Kendimi bu kadar hafife aldirmaktan bunaldim,bana deger vermesini bekliyorum.
Sadece benim ona verdigim degeri versin.Ona karsi duydugm sorumlulugu bana hissetsin hepsi bu.....
7 Ekim 2009 Çarşamba
Yorumsuzum...
3 Ekim 2009 Cumartesi
MASAL GECESİNİN TARİHİ VE YERİ KESİNLEŞTİ :)
2 Ekim 2009 Cuma
IŞILDAK KÜLTÜR SARAYI
24 Eylül 2009 Perşembe
SEVGİLİ ! SENİNLE BİR ÇİFT AYAKKABI OLMAK...
Canımın diğer yarısı sevgilim ! seninle bir çift ayakkabı olmak,tam da böylesine.Ben eteklerimi savurarak dolanırken evimizde bir bakışından anlayacağım acıktığını,sen aynanın karşısında traş olurken bir bakışımdan anlayacaksın sofranın hazırlandığını......
22 Eylül 2009 Salı
SON GELİŞMELER...
Ve...... nişanlı olarak ilk bayramımızı da geçirdik :) Çok farklı bir his yaşanması gerekiyor sadece,anlatılacak kıvamda değil hazzı çünkü :) Her defasında seni gören,bilen insanların içerisine artık o ailenin bir bireyi olarak girmek,sevdiğin adamın yanında bir sıfat taşıyarak yer almak acayip keyifli bir duyguymuş...
18 Eylül 2009 Cuma
Gecikmiş Davet......
Çok sevgili kayınvalidem 10 haftanın sonunda bizimkileri evlerine davet etti.Daha doğrusu Hüseyin babam aradı babamı,hiçbir şekilde anneler birbirleri ile konuşmuyor telefonda da olsa bunun sebebi ise dediğim gibi kayınvalidem.Daha ilk baştan kayınpederimi devreye sokan hiçbir şey ile ilgilenmeyen kendisi oldu.Bu sebepten de annem bir türlü devreye giremedi.Mecburen babalar sürekli görüşüyor.Sürekli dediğim de ayda 1 falan.Hüseyin babam aramış babamı yemeğe davet ettiklerini söylemiş.Babam da anneme iletmiş bu durumu tabi.Ben anneme ne düşünüyorsun diye sorduğumda aslında bildiğim ama beynime bile inkar ettiğim cevabı verdi.
'' Kızım aradan 2 ay geçti.Nişandan sonra bir kere bile arayıp görüşülmedi.Nişandan 1 hafta 10 gün sonra gibi bohça götürmeye,onlarında evini,aile ortamını görmeye bir kaç komşumuzla beraber gitmemiz gerekiyordu.İyice tanışıp kaynaşmak için.Bu adeti bile yapmamıza müsaade etmediler,damadım ameliyat oldu ona geçmiş olsuna gidecektik onuda istemediler.Bunlarda adet böyleymiş deyip sineye çektik madem öyle buyrun bize gelin dedik davet ettik nişandan 20 gün sonra,kayınvaliden görümcen umursamayıp,sanki hiç davet edilmemişler gibi yaz tatili için yazlığa gittiler.Koca bir yazı orada geçirdiler.Eylülde döneceklerini bile bile temmuzun son haftası gittiler yazlığa,bizim evimize gelip bir kaç gün sonra gidebilirlerdi ama adetlerinde bu da yoktu sanırım çekip gittiler işte.Şimdi söyle bana hiçbir şekilde bizi önemsemediklerini bile bile nasıl gideyim evlerine.Onların keyfi 2 ay sonra geldi diye ben bu kadar gurursuzmu olayım.Madem kayınvaliden hastayım dedikten sonra yazlığa gidebildi pek tabi gelin kızının evine gelebilirdi.O halde siz gidersiniz annem hasta dersiniz ama bende evimde otururum... ''
......................................... Uzun bir sessizlik oldu....Gözyaşlarımı sildikten sonra anneme farkettirmeden bir nefes aldım ağladımı anlamasın diye sonra dedim '' Annem,benim için,damadın için,sen olgunluk yap lütfen.''
..........................ve tekrar bir sessizlik.....sonrasında annemin cevabı ''peki kızım insan evladı için her şeyi sineye çekebiliyormuş demek ki,öyle olsun madem gelirim.''
Canım annem biliyorum ki çok özel bir aileye sahibim.Benim arkamda olduğun için sana minnettarım...Seni Seviyorum...
14 Eylül 2009 Pazartesi
Zaman Bana Sormadan Geçiyor,Hayat Devam Ediyor...
8 Eylül 2009 Salı
TRT-SUFİ KLİPLER
Hayko Cepkin, sözleri Pir Sultan Abdal’a ait olan ‘Demedim mi?’ adlı ilahiyi, Sabahat Akkiraz sözü ve müziği Neyzen Tevfik’e ait olan ‘Hicran Kucağında’ adlı ilahiyi, Türk pop müziğinin saygın isimlerinden Deniz Arcak da ‘Sevdim Seni Mabuduma’ adlı ilahiyi, Urfa yöresinin yeni kuşak gazelhanlarından Bekir Çiçek ‘Milki Beka’dan Gelmişem’ ve ‘Ey Dide Nedir Uyku’ ilahilerini seslendirmiş, Beynelmilel filminin ünlü yönetmeni Sırrı Süreyya Önder de cümbüşüyle kendisine eşlik etmiş.Birkaç yıl önce kaybettiğimiz büyük müzisyen Cem Karaca, sözü ve müziği kendisine ait olan ‘Allah Yar’ adlı ilahisiyle bu Ramazan ayında bizlerle birlikte oluyor. Televizyon ve sinema seyircilerini adeta büyüleyen Şebnem Sönmez, icracılık konusunda da iddialı olduğunu göstermiş ve bir Yunus Emre ilahisini yorumlamak için kamera karşısına geçmiş
‘Sufi Klipler’, TRT ekranlarında… Bence izlenilmesi çok keyif verici bir çalışma olmuş...
7 Eylül 2009 Pazartesi
Gülhane Parkı ve Çay Bahçesi...
3 Eylül 2009 Perşembe
Romantik Bir Gelin Olmak...
Herşeyden önemlisi böyle romantik bir gelinlik istiyorum :)
1 Eylül 2009 Salı
Kısa Bir Mola...
SONBAHARA MERHABA...
31 Ağustos 2009 Pazartesi
Bu Aralar Sürekli Kitap Okuyorum.......
28 Ağustos 2009 Cuma
Kısa Bir Not...
27 Ağustos 2009 Perşembe
The End PİRAYE...
Kitap 2 günde bitti,daha doğrusu 2 akşamda dün daha erken biterdi ama ben iş çıkışı nişanlımın yanına gittim.Hüseyin babayı arayıp,geleceğimi söyleyince onunla yolda buluşup beraber eve gittik.Sonra benim hınzır Adamım bana mutfakta yardım etti ( ilk defa bu kadar uzun hem de ),kıymayı soteledi,havuçları rendeledi,kavurdu,canım sevgilim yetiştirebileyim diye bana epey yardımı dokundu.Sayesinde iftara yemek yetişti,hep beraber yemeğimizi yedik,o gece vardiyasına geçmiş bu arada o sebeple çıktık evden o servisle işe,bende metrobüsle eve gittim.Kardeşim,annemle teyzemi yazlıktan getirdi bu arada,bir süre muhabbet derken gece 24:00 te ancak elime alabildim Pirayeyi,bu sebeple bitirmemde o kadar gecikti.
Şimdi Bizim Gizli Bahçemizden'i alıp okumalıyım,Nermin Bezmen'i okuyalım bir de bakalım,nasıl bir kitap çok merak ediyorum şimdiden...
26 Ağustos 2009 Çarşamba
PİRAYE....
"Gözlerin hani?" diye soran Ahmed Arif gerçek."
Yeni kararlar veriyorum son zamanlarda bunlardan biri de belkide benim için en sağlıklı olanı,uzunca bir süredir önceleri olduğu gibi artık kitap okumalıyım diyordum hep kendime ama bir türlü başlangıç yapamıyordum...Dün nihayet,iş çıkışı uğradığım bir kitapçıdan aldığım bu kitapla bunu uygulamaya başladım.Kitap 430 sayfalık ben akşam eve gidip yemek ve rutin işlerin faslını bitirip,şöyle güzel bir de çay demledikten sonra aldım elime ve başladım sayfalarını çevirmeye.Ben çevirdikçe kitap beni içine aldı,esir etti resmen,bırakmak ne mümkün,tatlı tatlı esen rüzgarda balkonda mis gibi çay keyfi ve Piraye....Lezzeti damağımda kaldı.Uyku göz kapaklarımı iyice zorlamaya başladığında saat epey ilerlemiş ve ben 250.sayfayı bitirmek üzereyim.....
Piraye güzel,anlatılanlar gerçekle uzak olmayacak cinsten,alıp okunması tavsiye edilecek bir kitap.Kararımı bu kitapla uygulamaya başlamak çok iyi geldi bana.Bunu bitirip Nermin Bezmen'in Bizim Gizli Bahçemizden adlı kitabını alacağım...Neden daha önce okumaya dönmedim sanki,ne kadar da iyi geliyor oysa bana.Söz verdim ama kendime artık boş şeylere kafa yormayacağım bundan böyle.Ruhumu dinlendirmem gerekiyor bir süre....
Bu arada onu.......evet sevgilimi çok özledim...
21 Ağustos 2009 Cuma
Yıllık İznimiz-Avşa-Sevgilim ve Ben :)
14 Ağustos cuma günü ofisten çıktım ve merhaba tatil dedim kendi kendime.Sevgilimle cumartesi günü Avşa yollarına düştük bir kez daha ama bu sefer ne ile karşılaşacağımızı bilerek.Avşa yine aynıydı,güzeldi,kalabalık ve eğlenceliydi.ayrıca 2007 de olduğu gibi hala su olayı çözülememişti,suları yine çeşmeden getiriyordu insanlar.Ancak biz bu olumsuzlukları fazla önemsemedik zira kaldığımız yerin sahibi Asuman hanım ve eşi (ismini öğrenmemişim iyimi :) ) bize bu olumsuzlukları hiç hissettirmediler.Sağolsun eşi hergün pansiyonda kalanlara yetecek kadar suyu bizzat getiriyordu.Akşama mangal yapmak istersek mangalı hazırlayıp bizi çağırıyorlardı.Sevimli,sıcak kanlı ve samimiydi her ikiside. Odamız gayet temiz,banyo geniş,mutfakta her türlü ihtiyacı görecek şey vardı. İşte bunlar da kaldığımız odanın resimleri.Aşkımla orada,herşeyden uzakta,sessizliğin,sakinliğin içinde Aşk'la olmak güzeldi.
Bu defa 2007 tatilimizde olduğu gibi yapmadık ve her gün denize girdik,güneşlendik!!! Ne güneşlenmek ama ilk gün sonunda benim bacaklarım ve sırtım nar gibi kızarmış bir durumdaydı.Aşkım,akşamına serinletici ve rahatlatıcı krem aldıda biraz kendime geldim.Denize girdik,dinlendik,uyuduk,sahilde yürüdük,oturduk,bira içtik,Tanza gittik....
ve....19 ağustos çarşamba günü saat 15:00'te Mavi Marmara gemisiyle Aşk adasından ayrılıp 5,5 saatlik bir yolculukla İstanbul'a döndük...
Güzel geçti ve çok kısa geldi bana bu tatil.Şöyle uzun bir tatil yapmak istiyorum Sevgilimle yine yan yana,kol kola,aşkla.......
11 Ağustos 2009 Salı
Sevgilimle İzlediğimiz Filmler...
İlk bilet 24 Nisan 2008 tarihli,Plajda adlı bir filmmiş....Çok öyle özellikli bir film değildi diye hatırlıyorum...Avcılar Avşar'da izlemişiz.
3.bilet Beylicium Alışveriş Merkezinin içinde olan Favori Sinemasında izlemiş olduğumuz Aşk Tutulması adlı filme ait. 16 Kasım 2008 tarihinde izlediğimiz bu film çok eğlenceli ve hoş bir filmdi.Fenerbahçe tutkunu bir delikanlının takımımı yoksa sevdiği kızmı önce gelir konulu,neşeli bir film işte.Çok birşey beklemeden eğlenmek için izlemiştik bizde.
4.bilette aynı şekilde Beylicium Favori Sinemasında 22 Kasım 2008'de izlemiş olduğumuz, Osmanlı Cumhuriyeti filmine ait.Çok fazla beğenmedik diye hatırladığım Ata Demirer'in başrol oynadığı bir filmdi bu da...
5.bilet 4Aralık 2008 gecesi Beylikdüzü AFM'de izlediğimde bir süre kendime gelemediğim,erkek ve kadın ilişkisini gerçek hayatın boyutunda anlatan,müzikleriyle beni benden alan ISSIZ ADAM filmine ait....
SEN DİZİME YATTIN,
BEN BİR HİKAYE ANLATTIM
VE SEN BÜYÜDÜN................
6.bilet ise Sefaköy Armoni Alışveriş Merkezindeki Prestige Sinemasında 22 Ocak 2009'da izlediğimiz Vali adlı filme ait.Gerçek hayattan konu edinilmiş olan çok güzel bir filmdi.Daha önce kitabını da okumuştum.Filmini izlemek te ayrıca zevkliydi.
Ve son bilette yine Beylikdüzü Afm'de 30 Nisan 2009'da izlediğimiz Kehanet adlı filme ait. Filmin resmi sitesi çok güzel yapılmış.Film gerçekten de çok sürükleyiciydi.Yalnız sonunu beğenmemiştik diye hatırlıyorum.
10 Ağustos 2009 Pazartesi
HAYAT DEVAM EDİYOR :)
Şimdilerde yeni bir telaşın içerisindeyiz.Ev arıyoruz,kirada oturmak istemediğimiz için uygun bir satılık ev bulmamız gerekiyor.Bu arada öyle üzüldüğüm bir durum var ki,Aşkım'a da söyleyip canını sıkmak istemiyorum daha fazla ama,arabanın satılmasına çok üzüldüm.Ne çok alışmışım meğer,şimdi bir yere çıkmak bile zor geliyor ikimizede.ancak ev için bunu yapmak zorundaydık.Mecburen evin bedelinin bir kısmını peşin olarak ödemeliyiz ki bankadan aldığımız kredi miktarı az olsun.Hoş bankadan da kredi alabilecek miyiz o da bir muamma ama bilemiyorum ne olacak bu durumun sonu.Offf ki ne of bu kadar zor muymuş evlenmek inanamıyorum.Meğer ne kadar çok düşünülmesi gereken konu varmış.İyiki yanımda sevgilim o olmasa sıkıntılara nasıl göğüs gerebilirdim bilmiyorum.
Her şey bir yana artık bu şirkette çalışmak istemiyorum ama daha iyi bir yer bulana kadar buraya devam etmeliyim,ödemelerimizi ayarlamalıyız vs. vs. Yani Aşkım'la olmanın dışında bu aralar pek keyfim yok.Bir tek onun varlığı aldığım nefesi güçlü kılıyor.
Sevgilim Seni Seviyorum....................Biliyorsun değil mi ???
29 Temmuz 2009 Çarşamba
Nişan Resimlerimiz :)
Not : Sevgilim şimdi daha iyi,tamponlarını aldılar burnundan,çok şükür bunu da atlattık.Canım benim hep iyi ol ne olur ...Seni Seviyorum...
24 Temmuz 2009 Cuma
Umut Ediyorum...
Biraz önce ablasıyla konuştum,ilaç saati olduğu için uyandırmaya çalışıyormuş.Yemeğini yemeli ki ilacını içebilsin.Ancak Adamım uyanmıyormuş bir türlü,kalkmıyormuş.Uyku ağır basıyor sanırım ya da ağrısı çok başını kaldırmıyor.Canımın içi yanında olamadığım,çalışmam gerektiği için şu anda o kadar kendimi kötü hissediyorum ki.Ağrını dindiremiyecek bile olsam,yanında olup terini silmeyi,pijamanı değiştirmeyi,çorbanı pişirmeyi,yemeğini yedirmeyi isterdim.Her şey bir yana manevi anlamda yanında olmayı o kadar dilerdim ki.Şimdi nasıl çalışayım ben adamım sen evde ağrı çekerken ben burada kendimi işe nasıl vereyim.
Umut ediyorum,bir an önce düzelmeni,iyileşmeni...
23 Temmuz 2009 Perşembe
Hastane Çilemiz :(
Tek dileğim,Allah bundan başka hastane yüzü göstermesin.
14 Temmuz 2009 Salı
TAÇLANDIK...
O günün sabahı evdeki koşturmaca ve telaşa gözlerimi açtım.Halamlar,annem,dayımın hanımı, teyzem,Hati hummalı bir çalışma içindeydiler.Mutfakta adım atmaya yer yoktu diyebilirim.13:00 te kuaförde olmam gerektiği için 12:00 gibi evden çıkmam gerekiyor ama bu Ayla şimdi nereye gitti derken,çalan kapıyı açıp karşımda Niloş ve Volki'yi gördüğüm anki sevincimi anlatamam.Meğer bizim kız onları almaya gitmiş.Evde benim haricimde herkes durumdan haberdar bana sürpriz olsun diye söylemiyorlarmış.Neyse niloş,Ayla ve ben çıktık kuaföre gittik.Bu arada sevgilim de kendi kuaföründe işlerini hallattirmekle meşguldü.Kuaförden de hummalı ve gayet başarılı bir çalışmadan sonra 16:30 da çıktık.Aşkım bizi fotoğrafçının orada bekliyordu.Canım benim ne de yakışıklı olmuştu o takımın içinde :) Sonrasında 1 saat boyunca gelin hanım damada yaklaşın,damat bey tutun gelin hanımın belini,kavrayın biraz daha sıkı,hadi biraz içten gülün,yok olmadı,hıh tamam şimdi güzel oldu cümlelerinde şekilden şekile girerek bu işinde hakkını verdik.Biz eve doğru yola çıkarken sevgilim de yengesini almak için çağlayana doğru gitti.Eve geldiğimizde evdeki o hızlı çalışma yerini heyecanlı bir bekleyişe bırakmıştı...sonra bir telefon ve adamım biz siteden içeri giriyoruz demesin mi.....Ay ne heyecan ne heyecan,tarifi edilemeyecek bir duyguymuş,yaşayan biliyor gerçekten.Sonrası mı,işte en güzel tarafı da buydu gecenin.Hayırlı dilekler,takılan yüzükler,kesilen pasta ve atılan göbekler......
Her şey çok güzeldi.....
Canimin diger yarisi; Gamzelerinin huzuru, avuclarinin sicakligi, sirtina yaslanip yol almanin guveni hep yanimda olsun. Birlikte nice guzel, mutlu, saglikli, huzurlu yillara...
10 Temmuz 2009 Cuma
SON 1 GÜN...
8 Temmuz 2009 Çarşamba
SON GELİŞMELER...ve SON 3 GÜN...
Kısaca özetlemek gerekirse;
Kapalıçarşı da nişan alışverişi yapıldı.Elbisemi aynı gün aldık.Çok yoğun bir gün geçirdiğimiz için sevgilimin takımı ve ayakkabılarımız bir sonraki güne kaldı.Ertesi gün aldık ablayı da yanımıza onun takımını aldık.o günün akşamına da ayakkabılarımızı :) Kıyafetim dore renkli,uzun,şık bir elbise,sevgilim de siyah takımı,dore kravatı ve mendili ile bana eşlik edecek o özel gecemizde :) Tam istediğim gibi oldu.Ayakkabılarımız hele o kadar şık oldular ki.Sevgiliminkini Tergan'dan benimkini de Birol Kundura'dan aldık. Canım benim hiç bir isteğimi geri çevirmeyip beni mutlu kılmaya çalıştığın için binlerce kere teşekkürler.İyiki hayatıma girmişsin.Seni seviyorum Adamım...
28 Haziran 2009 Pazar
2009 KPSS-YENI ADIMLAR...
22 Haziran 2009 Pazartesi
Bir Hafta Sonu Kaçamağı...Yaşamın Kıyısında...
15 Haziran 2009 Pazartesi
Benim Karım Olur musun???
Güzel düşün güzel olsun derler değil mi ya işte ben de böyle yapmaya karar vermiştim :) Sanırım evren çok hızlı bir şekilde cevap vermeye başladı 14 Haziran 2009 günlerden pazar,şirin sevimli,sıcak bir yaz günü.Yaz bebeği olmama karşın yaz aylarından hiç hoşlanmayan ben bundan sonra yaz aylarını hele ki haziran aylarını daha bir seveceğim sanırım.Zira hayatımla ilgili önemli başlangıçlar,adımlar yaz aylarında oluyor nice süredir.Bedi'nin annemle tanışması yine bir yaz ayına denk geliyor ve mayısta oldu,şansa bak canım sevgilimin kendini en sonunda hazır hissettiği (kimbilir artık hazır hissetmek zorunda da olmuş olabilir belki) evlilik teklifi de yaz ayında oldu.
Olayı baştan anlatmak gerekirse bizim durum biraz sondan başa doğru oldu.sevgilimin böyle işlerle pek ilgisi yok aslında o çok romantizm taraftarı değil açıkcası sırf bu teklifi de ben kendimi huzurlu hissedeyim diye yaptı onuda biliyorum ama olsun beni düşünüp yine de ince davrandı ya asıl önemli olan bu.Benim çok sevgili Adamım hep der ki yahu biz 6 yıldır beraber değilmiyiz ne evlilik teklifi,evleneceğiz işte ne gerek var böyle şeylere ben o kadar insanın içinde yapamam öyle şeyler,alırız takarsın yüzüğünü..... Offff ki ne offf yani böyle şeker mi şeker ama düz düşünen bir adamım var.Ama en sonunda benim sevgilim yaptı yapacağını tabi işe sondan başlayarak :)
Pazar günü geldi beni aldı,sonra gittik daha önce görüştüğümüz arçelik bayisine ve eşyalarımızı aldık.Tabi ben huzursuz eeee hani evlilik teklifi diyorum içimden ama bizimki hiç oralık değil,neyse sonra çıktık yola gittik Bakırköy'de Kırçiçeği restorana orada yemek yedik,konuştuk ve ben hala beklemedeyim....eşyalar alınmış ama ben hala bekliyorum ne komik neyse oradan da kalktık ama hala birşey gelmiyor bizimkinden gittik Taksim'e.Neredeyse 1 saate yakın yürüdük,güzel bir mekan aradık oturmaya derken daha önce gidip oturduğumuz bir yer vardı oranın dışarıda olan bölümüne oturalım dedik.söyledik birer buz gibi bira.İçiyor,konuşuyor ve benim umudum iyice bitiyor derken benim hayatımın anlamı,ruh eşim kızararak söyleyiverdi.................
BENİM KARIM OLUR MUSUN????
Her yer toz pembe oluvermesin mi o an,ne diyeceğimi bilemedim,kaldım bir an,onsuz bir hayatı değil bir evreni düşünemeyen ben kilitlendim.Çok duygusal gördüm kendimi o an ama ne yapayım ben böyleyim......Ve pek tabiki ikimizinde bildiği cevabım dökülüverdi dudaklarımdan...
Evet sevgilim pek tabi evet....Senin karın olmaya sonsuza değin evet....
Ve eş ruhum almış olduğu o bakmaya kıyamadığım,güzelim yüzüğü takıverdi parmağıma....Biz erdik muradımıza darısı tüm sevenlerin başına :)))
10 Haziran 2009 Çarşamba
Bugün Benim Doğum Günüm...
Ne tuhaf bir duygu,önceleri keyifli,laylaylom oluverir,geçiverirdi doğumgünü zamanlarım.Oysa ilk defa bu sene bir durgunluk var yüreğimde,bedenimde,cümlelerimde.......
Neyse ya çok fazla duygusal resitale gerek yok şimdi,iyiyim,sağlıklıyım,ailem sağlıklı,sevgilimle mutluyum,huzurluyum ( ! bazen bozuyoruz arayı ama olsun),seviyor,seviliyorum.Kardeşim geldi dün İngiltere'den 1 ay süreliğine.Akşama ailece yemeğe çıkalım dedik,hem benim doğum günü olayına bir el atacağız sanırım hem de onun gelişine kadeh kaldıracağız (işin şakası kadeh falan olmaz sade,samimi bir akşam yemeği hepsi o)
Sevgilim çok ama çok şaşırtarak beni,hiç beklemediğim bir anda 11 adet kırmızı gül göndermiş.Anlamı AŞK,seni seviyorum.......Nasıl hoşuma gitti,ofiste masama bir güzel yerleştirdim.Çok yakıştılar masaya da hani,cici durdular.Sevgilim,Adamım Nedimim, mesajına yazdığım cevapta da belirttiğim gibi ben 6 yıl önce seninle bir kere daha geldim dünyaya,iyiki varsın herşeyim ve evet iyiki gelmişim dünyaya,iyiki seni tanımışım...
Ve işte yeni yaşım,28 yaş,pek istemiyordum gelmeni ama madem geldin bari biraz uzun kal şu bünyede de 29 a yerini çok çabuk bırakma olur mu :)
Yeni yaşım sen de hoş geldin sefa getirdin.Sevdiklerimle nice mutlu,sağlıklı yıllara hep birlikte...
3 Haziran 2009 Çarşamba
Pazar Esintisi.....
Hal böyle olunca dedik bir bakalım sahilin üst tarafında ki sokaklara,bırakalım kendimizi o ana.
Güzel,değişik yani mistik bir havası vardı o ara sokakların.Şu meşhur Çiya Sofrası'nın bulunduğu sokaklardan bahsediyorum.
Hoştu,eğlenceliydi,değişikti yani.Sıra sıra dizilmiş balıkçılar,onların tepesinde dolanan-boyutuna inanamadığım kadar büyümüş olan-martı,üniversite öğrencileri,onların kendine has halleri,yemek yiyip,biranı yudumlarken,muhabbet edebileceğin güzel mekanlar...
Kısacası sevdim ben Kadıköy'ü,bu sefer oturmadık hiçbir yerde ama bir dahakine oturup,biraz içip,sevgilimle hafif çakır keyif olalım istiyorum...
2 Haziran 2009 Salı
Yaşanan Son 1 ay....2009'un Mayıs'ı da Bitti İşte...
İş,eve dönüş.Arada iş çıkışı sevgilimle hasret giderme,kokusuna doyma :) , sinemaya gitme !!! ( sevgilimin uyuklaması film arasında,filmden pek bir şey anlayamaması ) , birşeyler yeme,iki çift laf etme.Sevgiliyi ne kadar özlediğini her defasında bir kere daha farketme.....Böyle geçmiş işte 1 ay.
Aaaaaa ama masko'ya gittik biz bak şimdi bunu nasıl atladım.Evet eşyalara baktık,bu da beyaz eşya olayına dönmüş gibi oldu ama neyse :) Yapacağız umarım birşeyler.Yani umut ediyoruz.Ne kadar pahalıymış meğer eşyalar.Offf hayırlısıyla üstesinden gelelim şu işin başka birşey istemiyorum.
Neyse arası çok uzamış bu 1 aylık sürenin öyle ne yediğimize kadarını tabi hatırlayamıyorum :) Bir dahakine arayı bu kadar uzatmasam daha iyi olacak...
Bir de Evteks fuarı vardı,görevliydim.Neyseki kazasız belasız atlattım.Sevgilim pek gönüllü olmasa da ılımlı davrandı!!!
30 Nisan 2009 Perşembe
5.Kat......Sevgilim'le Bir Akşam Yemeği Sefası...
17 Nisan 2009 Cuma
Sevgilim,Ben ve Vahşet Partisi Saçmalığı :)
8 Nisan 2009 Çarşamba
Bir Gezi Planı Daha :)))Galata,Yıldız Sarayı,Arkeoloji...
Sonra dedik gidelim yıldız sarayına,daha farklı,kalabalık,otantik bir atmosfer beklerken umduğumuz gibi çıkmadı orası.İlk gittiğimiz de görevliler haricinde sevgilim ve ben vardık.Sonra birkaç hol ilerleyince film çekimi için birilerinin olduğunu gördük.İşin garip yanı bizi o bölüme almadılar.Bu ne küstahlıhtır.Sevgilimin yanında kızdığımı belli etmedim daha fazla sinirlenmesin diye ama hoş bir davranış değildi.Yapıyorsanız yapın kardeşim çekiminizi biz de kalıcı değiliz ya.Neyse bu sebepten pazar günü bile in cin top oynuyor vesselam,diğer müzeler gibi değil yani...
Buradan çıkıp sevgilimin en çok görmek istediği yere Arkeoloji Müzesine doğru yol aldık.Aman gez gez bitiremedik burayı,bölüm bölüm o kadar büyük ki,zaten illa görülmeli öyle anlatmayla olacak gibi değil.Hem çıkış saatine yakın geldiğimiz için hem de çok büyük olduğu için bitiremedik tabi,daha sonra gelip göremediğimiz bölümlerine bakarız deyip çıktık.......diye hatırlıyorum nedeni ise bunları 2,5 hafta sonra yazıyor olmam.Geç yazmamın sebebine gelince araya seçim girdi (29 Mart),sonra sevgilimle küslüğümüz ,yine mi evet yine :) Küsüyorum ben bu adama ama nasıl yapıyorsa yapıyor hınzır affettiriyor kendisini,şeytan tüyü var sanki...
14 Mart 2009 Cumartesi
YENI BIR MUZE GEZISI PLANI :)
8 Mart 2009 Pazar
Muze Gezmelerimiz Devam Ediyor :)
6 Mart 2009 Cuma
MUZE KARTLA DOYA DOYA GEZMELERIMIZ...
3 Şubat 2009 Salı
Lütfü Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı.......Evlilik Fuarı
Bu arada sevgilime bu blogtan henüz bahsetmedim,14 Şubat'ta söyleyeceğim,sürpriz olsun istiyorum.... Ayrıca sevgililer gününde ne hediye alacağımı buldum :) Cumartesi günü Migros'ta ki Fenerıum mağazasında gördüğümüz ve onun çok beğendiği sweatshırt'ü alacağım.Aşkıma ne yakışacak ama... Sevgilimi özledim bak şimdi,canım benim Seni Seviyorum.